Vücudunuzdaki hücrelerin %1’i insan hücreleridir. Geri kalan %99'u bakteridir.
Diğer bir deyişle, vücudunuzdaki her 10 hücreden 9’u bakteri hücresidir ya da en azından mikrobik hücrelerdir. Bu %90’lık varsayım içinde bakteriler, arkeler (bakteriler gibi arkelerde çekirdeği olmayan tek hücreli canlılardır) ve garip mantar türleri de yer almaktadır. Bu hücreler insan hücrelerinden daha küçüktür ve dolayısıyla toplam kütleleri bizim toplam kütlemiz büyüklüğünde değildir.
Ama yine de mesela küçük bir köpek büyüklüğündedir. Peki tamam, diyelim ki cevap
%99 değil de %90 olsun.
Vücut hücrelerimizin %90’ının mikrobiyal olduğu görüşü esasen bağırsaklarımızdaki bakteri sayısından kaynaklanmaktadır. Gerçek şu ki, bakteriler saçlarımızda, cildimizde ve vücudumuzun içinde ve dışında gelişip çoğalırlar. Bir boşluk, ara, çatlak buldular mı hemen orayı farklı türleriyle doldururlar.
(Sadece göbek bölgesinde yaklaşık olarak 4000 tür keşfettik) Peki bu bakteriler bizi %99 bakteriyal yapıyor olabilir mi? Belki! Kimse şu ana dek bunu tam olarak hesaplayamadı. Eğer siz yapabilirseniz lütfen bize de cevap yazın.
Göz önünde bulundurulması gereken başka bir şey de bizim gerçek “insan” hücrelerimizin bileşimidir. Bu hücreler bile kısmen insan hücresidir. Birçok ayrı tek hücreli yapının kaynaşmasını göstermektedirler. Bunu çikolata ve fıstık ezmesinin bir araya gelip varlığımızı oluşturmasına benzetebiliriz.
Eskiden hiçbir hücrenin mitokondrisi yoktu. Bu hücresel güç merkezleri şu anda beyninizde durmaksızın çalışmaktadırlar. Sonra bir gün, tek hücreli bir organizma diğerini içine çekti ve daha küçük olan o hücrenin gücünü de kendine katmış oldu ki, bu güçler arasında nefes alıp verme de vardı.
Bu hücrelerin torunları, onların ısrarcı genleri şu anda sizin beyninizin çalışmasını sağlıyor.
İster inanın ister inanmayın. Peki bunun hepsi %99’u mu oluşturuyor? Bilmiyorum. Bu orana yakın, ama matematiksel olarak kesin değil. Fakat şurası kesin ki, bizler çok büyük oranla mikrobiyal varlıklarız. Bilinçli beyinlerimiz bizlere “bakterilerden kurtul” dese de; beyin aktivitelerinin gerçekleşmesini sağlayan, cildimizdeki ilk savunma hattını oluşturan, koltuk altımızdaki kokunun ve bağırsaklarımızdaki sindirimin kaynağı aslında bakterilerdir.
Peki eğer bunu seçiyorsanız kurtulun, kurtulun bakterilerden. Ama şunu unutmayın; olur da tüm bakterilerinizden kurtulmayı başarabilirseniz size ne kalacak biliyor musunuz? Sadece %1 oranında hücre; sayıları olsa olsa 1 milyar civarında olan minicik hücreler.
Diğer bir deyişle, vücudunuzdaki her 10 hücreden 9’u bakteri hücresidir ya da en azından mikrobik hücrelerdir. Bu %90’lık varsayım içinde bakteriler, arkeler (bakteriler gibi arkelerde çekirdeği olmayan tek hücreli canlılardır) ve garip mantar türleri de yer almaktadır. Bu hücreler insan hücrelerinden daha küçüktür ve dolayısıyla toplam kütleleri bizim toplam kütlemiz büyüklüğünde değildir.
Ama yine de mesela küçük bir köpek büyüklüğündedir. Peki tamam, diyelim ki cevap
%99 değil de %90 olsun.
Vücut hücrelerimizin %90’ının mikrobiyal olduğu görüşü esasen bağırsaklarımızdaki bakteri sayısından kaynaklanmaktadır. Gerçek şu ki, bakteriler saçlarımızda, cildimizde ve vücudumuzun içinde ve dışında gelişip çoğalırlar. Bir boşluk, ara, çatlak buldular mı hemen orayı farklı türleriyle doldururlar.
(Sadece göbek bölgesinde yaklaşık olarak 4000 tür keşfettik) Peki bu bakteriler bizi %99 bakteriyal yapıyor olabilir mi? Belki! Kimse şu ana dek bunu tam olarak hesaplayamadı. Eğer siz yapabilirseniz lütfen bize de cevap yazın.
Göz önünde bulundurulması gereken başka bir şey de bizim gerçek “insan” hücrelerimizin bileşimidir. Bu hücreler bile kısmen insan hücresidir. Birçok ayrı tek hücreli yapının kaynaşmasını göstermektedirler. Bunu çikolata ve fıstık ezmesinin bir araya gelip varlığımızı oluşturmasına benzetebiliriz.
Eskiden hiçbir hücrenin mitokondrisi yoktu. Bu hücresel güç merkezleri şu anda beyninizde durmaksızın çalışmaktadırlar. Sonra bir gün, tek hücreli bir organizma diğerini içine çekti ve daha küçük olan o hücrenin gücünü de kendine katmış oldu ki, bu güçler arasında nefes alıp verme de vardı.
Bu hücrelerin torunları, onların ısrarcı genleri şu anda sizin beyninizin çalışmasını sağlıyor.
İster inanın ister inanmayın. Peki bunun hepsi %99’u mu oluşturuyor? Bilmiyorum. Bu orana yakın, ama matematiksel olarak kesin değil. Fakat şurası kesin ki, bizler çok büyük oranla mikrobiyal varlıklarız. Bilinçli beyinlerimiz bizlere “bakterilerden kurtul” dese de; beyin aktivitelerinin gerçekleşmesini sağlayan, cildimizdeki ilk savunma hattını oluşturan, koltuk altımızdaki kokunun ve bağırsaklarımızdaki sindirimin kaynağı aslında bakterilerdir.
Peki eğer bunu seçiyorsanız kurtulun, kurtulun bakterilerden. Ama şunu unutmayın; olur da tüm bakterilerinizden kurtulmayı başarabilirseniz size ne kalacak biliyor musunuz? Sadece %1 oranında hücre; sayıları olsa olsa 1 milyar civarında olan minicik hücreler.