What is MY IP Address SSD VPS

Konu Kilitli
Konuyu Değerlendir
  • 0 Oy - 0 Ortalama
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

Skandal futbola sert yorumlar
#1

"Milli Takım tarihinin en utanç verici gecesini yaşadık. Ortaya koyduğumuz futbol tam anlamıyla bir skandal."

[Resim: 343444017712.jpg?344052154388]

Gürcan Bilgiç:En iyisi bunlarsa ...
Maç akşamının geri sayımına geçtiğimiz öğle saatlerinde, Lig Tv 2008'deki yarı final maçını getiriyor ekranlara. 3-2 kaybettiğimiz maç. Öne geçiyorlar, yakalıyoruz. Yine öne geçiyorlar yine yakalıyoruz. Pozisyonlarımız var, baskımız var, direkten dönen toplarımız var.Elimizden kaçırdığımız o Almanya'nın üç sene de geldiği yere bakın, bir de bize... Onlar dünya çapında hükmeden, saygı gören, korkulan bir takım oldular. Biz ise her yıl daha geriye gittik, kalitemizi de kaybettik, benliğimizi de...

Hırvatlarla play-off oynarken, üst üste yediğimiz gollerle oturduğumuz koltukta daha da küçülürken, artık övünebileceğimiz veya bize gurur yaşatacağına inandığımız bir milli takımımız olmadığı gerçeğini fark ettik. Hayallerimiz ve hamasetimiz bizi başkalarının gözünde de bir yerlere taşıyordu ama artık sahada bir şeyler kanıtlamak isteyen bir oyuncu grubumuz yok. Daha iyi takımlara gitmek, daha yüksek paralar kazanmak veya kariyer hesapları içinde farklı renkler barındırmak isteyen vizyona da çok sahip değiller. Çünkü çevremizdeki her gençte görebileceğimiz, "birlikte" bir yerlere gelmek yerine, kendi başlarına büyümenin peşindeler. Gol attıklarında kendilerine pası veren oyuncuya koşmayı bile tercih etmiyorlar. Her şey, her şan, her fayda bir tek onların olsun istiyorlar.

RAHATSIZLIK İÇİN ÖZÜR DİLEMELİYİZ
Milli Takım'ın anlamını sadece aynı milletin vatandaşı olmak olarak algılamayıp, onları bir bütünün parçası olduklarına ikna edecek süreci de yaşamadılar. Gittiği her takımı kalkındırmasına rağmen, Türkiye'de var olanı bile koruyamayan Hiddink gibi bir rol model ile bütün bunları değiştirmemiz de çok mümkün değil. Hiddink'i istifaya davet edenler, iki iki gole izin veren böyle iki bek ile, veya yanından geçen santrafora bile bakamayan tandem, adam eksiltemeyen forvetler, topa gitmek yerine rakibin arkasına saklanan orta sahalar ile nasıl bir başarı elde edilebilir, düşünmeliler. Düşünün, kart cezalısı durumuna düşen oyuncularımız için "oynamadıklarında ne yapacağız" bile diyemiyoruz. Eğer en iyileri bu sahaya çıkanlar ise, Türk Futbolu'nun kapısına "tadilat nedeniyle kapalı" yazmalı, bu ekibinin "çevreye verdiği rahatsızlık nedeniyle" özür dilemeliyiz.


Rıdvan Dilmen: İki dakikada teslim olduk
Dakika 70... Hırvatistan'ın en uçta oynayan oyuncusu Oliç, sağ bekimize faul yapıp sarı kart görüyor. Skor 3-0... Aynı Oliç ikinci dakikada golü atan oyuncu...

Hırvatlar, bizden çok fazla konsantreydiler. Daha organizelerdi. Taktik anlayışları daha iyiydi. Bireysel performansları da bizden iyiydi.

Maçlar 90 dakika oynanır, ama dün iki dakika oynandı. İkinci dakikada yediğimiz golden sonra taraftar, oyuncu, hepsi teslim oldu. Mesele bu zaten... Problemimiz de bu...

Bizim takımımız önce duygularıyla, sonra mantığıyla oynuyor futbolu yıllardır... Belki de duygularımızı abartılı kullanıyorduk. Ama unutmayalım ki; bu duygusallık bize bir özellik kazandırmıştı diğer ülkelere karşı geri dönüşlerde olduğu gibi... Biz duygularımızla mantığımızı idare edecekken, duygularımızı tamamen atıp sadece güya mantığımızla oynamaya çalıştık.

Sürekli olarak "Biz diğer ülkelerin çok gerisindeyiz" kalıbı beynimize yerleştirildi. Gruplarda Kadıköy'deki Belçika maçının ikinci devresi dışında dünkü mücadele de dahil iyi maçımız yok.

SAHADAKİLER İÇİN ÜZÜLDÜM
Dün ben de çok yanıldım belki ama en çok sahadaki çocuklara üzüldüm. Çünkü onlar yapayalnızdılar. Daha da üzüldüğüm Milli Takım formasına heyecanla koşarak giden çocuklar son dakikalarda kart görüp rövanşta oynamamak istediler.

Bu tablo, ne yazık ki bu çocukların suçu değil. Öncelikle biz futbol kültürümüzü, spor kültürümüzü, saygımızı, sporcuya saygımızı arttırmalıyız. Yoksa kazanmak, kaybetmek bunlar hep futbolun doğasında var.

Böylesine güzel bir stadı ülkeye kazandıranlara ve ülkesine büyük başarılar armağan etmiş sporculara da küfür ettiğin sürece Avrupa Şampiyonası'na gitsen ne olur, gitmesen ne olur.
Maç mı? Maçı Hırvatistan zorlanmadan, hak ederek kazandı.
Tekrar söylüyorum; BEN BÜTÜN OYUNCULARI ÇOK SEVİYORUM.

Ahmet Çakar: Acı verdiniz
Bana göre Milli Takım tarihinin en utanç verici gecesini yaşadık. Yenildiğimiz için söylemiyorum ama ortaya koyduğumuz futbol tam anlamıyla bir skandal. Asla bizden iyi olmayan bir takıma karşı üstelik kendi evimizde oynarken bir tane gol pozisyonu, hatta yarım gol pozisyonu bile bulamıyorsak Türk futbolunda çok ciddi problem var demektir. Daha da kötüsü dün akşam rakip ceza alanında bir tane Türk cüce oynasa hiç olmazsa bir tane kafa topu alırdı. Ama bizimkilerden tık yok. Bence Milli Takımımız dün gece bir dünya rekoru kırdı. Hayati derecede önemli bir maçı evinde oynayıp da tek pozisyon bulamayan, tek kafa topu bile alamayan bir takım yoktur sanırız.

Skandalın ikinci boyutu tabii ki yediğimiz goller. Köy takımları bile böyle goller yemiyor. İlk gole bakın, adı Barcelona'yla geçen Gökhan Gönül öyle rahat geçiliyor ki. Üstelik kademesine giren bir oyuncumuz bile yok. Ve daha 2. dakikada golü yiyiveriyoruz. Ve ilk devrenin sonlarına doğru da yine benzeri bir hatadan ikinci golü yiyip her şeye veda ediyoruz. 3. gol ise tam bir komedi. Rakip altı pasta kafayı vurduğunda birkaç metrelik yarıçaplı bir daire içerisinde tek oyuncumuz bile yok. Yazıktır, ayıptır. Bu golleri bayanlar ligindeki takımlar bile yemiyor.

Hiddink bitti, şimdi yeni bir dönem açılacak. Bence bazı oyuncuların Milli Takım kariyerleri de bitmeli. Arda göstere göstere sarı kart gördü. Amaç Zagreb'e gitmemek mi yoksa! Gol umudunu bir tek Burak'a bağlamış bir Milli Takım'dan hayır mı gelir? Nerede o 2008'deki Milli Takım, nerede dün geceki Milli Takım?

HEPİNİZE YAZIKLAR OLSUN!
Şimdi gündem yine değişecek. Yok efendim Volkan ıslıklanmamalıymış. Tabii ki ıslıklanmamalı ama ıslıklamadan da öte yapılması gereken çok şey var. Hem de tüm takımımıza.

Dün geceyi bize yaşattığınız için hepinize yazıklar olsun çocuklar.

Kötü futbola Alman hakem de ayak uydurdu. Gösterdiği kartlar yanlış. Göstermediği kartlar da var. Ama sonuca etki etmedi.

Mert Aydın: Bu resmen bir felaket
Bir tarafta şike soruşturmasının gölgesinde bir lig, bir tarafta 8 ay teknik direktörsüz kaldıktan sonra Türkiye'yi tanımayan bir hocaya emanet edilen bir Milli Takım, bir tarafta altyapı sistemi çökmüş bir futbol anlayışı ve bunun karşılığında Hırvatistan karşısında yaşanan felaket.
Maçtan önce hepimiz "aman gol yemeyelim" diyorduk. Eminim Hiddink de öyle diyordur.
Ancak bu sözü çok fazla kafamıza takmış olmayız ki daha maçın başında ceza alanımız içinde basiretimiz bağlanmışken golü yiyiverdik.
Aslında seyircinin de itişiyle 15 dakika çok iyi bir baskı kurduk rakip kale önünde.
Hatta bu dönemde rakibe kontra da vermedik.
Ama burada devreye fizik yetersizlik girdi. Burak tek başına üç tane izbandut gibi Hırvat oyuncuyla mücadele etmek zorunda kaldı.

Islıkla süslü isyan
Arda gibi, Emre gibi ceza alanına giren oyuncuların ayakları bir türlü kaleye şutu çıkaramadı.
Bir de bunun üstüne sağ tarafta Gökhan Gönül'ün yetersiz performansı girince bu baskıdan gol pozisyonu çıkaramadık.
25. dakikadan sonra Hırvat takımı çaktırmadan kontralara başladı.
Ve kısa sürede kırılgan takım savunmamızdan yararlandılar.
2-0'dan sonrası umutsuz bir çırpınış. 3-0'dan sonrası ise istifa ve ıslık sesleriyle süslü bir isyan vardı.
Bundan sonra belli ki Milli Takım'da yeni bir yapılanma olacak.
Ancak önümüzdeki günlerde yaşanması muhtemel iddianame krizini düşünürsek Milli Takım'ın Avrupa Şampiyonası'nda olmayışı malesef bu spora olan ilgi ve sevgiyi azaltacak.

Levent Tüzemen: Hüsran tesadüf değil
Burak Yılmaz; "EURO 2012 her futbolcunun hayalidir. Bu hayali gerçeğe dönüştürmek elimizde" demişti. Burak'ın rüyasını Hırvatlar kabusa döndürdü. Hayallerimizin hüsrana dönüşmesi tesadüf değildi. Son 4 grup maçında oynadığımız silik, etkisiz, uyumsuz ve kalitesiz futbol adeta Hırvat hezimetinin sinyallerini veriyordu.

Her maç öncesi rakiplere övgüler düzenleyen, yenilgiler sonrası futbolcuları eleştiren Hiddink'in verdiği röportajda Hırvat maçıyla ilgili topu futbolculara atarken, "Oyuncularımız geldiği noktanın kıymetini bilmeli ve son engelde kendilerinden beklenen oyunu ortaya koymalılar" yorumu "Benden bir şey beklemeyin" anlamına geliyordu. Sabri'nin Azeri maçında etkili oyununu unutan ve etkili olamayacağını bile bile orta sahaya koyan, Gökhan Gönül'ün formsuzluğunu göremeyen, Mehmet Topal'ı kulübeye hapseden, Semih'i düşünmeyen Hiddink'in bu hataları yapması normal. Ancak maç içinde aksayan Gökhan Gönül'ün yerine Sabri'yi kaydırmayı düşünmemek, şut becerisi yüksek Hamit'i göbeğe Sabri'nin yerine çekmemek hocalık zafiyetidir. Ligimizi izlemeyen bir hocanın çalıştırdığı Milli Takım'ın bu hüsranı yaşaması kaçınılmazdı.

Hırvatlar'ın hocası Bilic hem de rakip sahada kulübesinde skor 3-0 olmasına rağmen tek saniye bile oturmadı. Golü 2.dakikada yedik, takım şaşkın "Maç bitmedi" demesi gereken Hiddink kulübeden burnunu ucunu bile çıkarmadı. Bu skoru beklemeyen Bilic takımını maça kafaca öyle mükemmel hazırlamıştı ki; Hırvat oyuncular hiç yorulmadan ama doğru pozisyon alarak, Milli Takım'a top yaptırmadılar. Akıllı top kullanırken mükemmel yardımlaştılar. Galibiyeti de hak ettiler.

HİDDİNK SONRASI...
Hiddink sonrası göreve belli ki ya Ertuğrul Sağlam ya da Abdullah Avcı gelecek. Bu iki hocadan şapkadan tavşan çıkarmalarını beklemek hayalcilik olur. Bu kadrodan çok oyuncunun devrini kapattığını düşünürsek yaşanacak değişimde sabırlı olmalıyız.
Not: Kart sınırındaki oyuncuların kolay kart görüp Zagreb'e gitmemelerini ayıplıyorum ve kınıyorum.
#2

araba devrilince yol gösteren çok olurmuş.Boşboğaz medya mensuplarıda şimdi bunu yapıyor.Bunun böyle olacağı belliydi.Türk futbolu üzerinde oynanan oyunlar devam ediyor.Sad
#3

Dun rezil oynadık sonuc bu tabi.
#4

Adamlar doğru dürüst ceza sahamıza bile giremeden 3 gol buldular daha ne diye bilirimki
#5

Trabzonun kalecisi Tolga Volkan'dan daha formda(şu an Türkiye'nin en iyi kalecisi) ama kaleye Volkanı geçiriyorlar.
Arda kendini kaf dağında görürken yere indi(bende Galatasaraylıyım ama bu şımarık futbolcuyu hiç sevmemişimdir)Hırvatlar'ın hocası Bilic'i kenarda itmesi aynı Ronaldo'nun Barca teknik direktörü Guardiola'yı itmesi gibi Terbiyesizlikten başka bir şey değildi ki zaten hep bu tarz olayları yapar(antremanda geçen yıl Caner'e yumruk atar,ısınmada Fenerli oyuncu Baroniyle kapışır.....)
Gökhan Gönül tam bir fiyaskoydu yol geçen hanı gibi 2 golde adamını kaçırdı.
Türkiye izdivaç proğramları,dejenere diziler,milliyetçiliğin yok edilmeye çalışılması v.b.derken özünü ruhunu kaybetmiş durumda milli takımı artık eskisi gibi futbolcularda izleyenlerde önemsemiyor,Hırvatlar değil kim olsa bizi yenerdi...
#6

Her zamanki milli takımımız belliydi zaten başından yeniliceğimiz ama ezileceğimizi tahmin

etmemiştim doğrusu...
Konu Kilitli




Bu konuyu görüntüleyen kullanıcı(lar): 1 Ziyaretçi