23-11-2011, 15:14
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ile İngiliz enerji şirketi Shell arasında Antalya Açık Deniz/Güneydoğu Anadolu Bölgesi alanlarını kapsayan, arama, üretim paylaşım anlaşmaları imzalandı.
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ile İngiliz enerji şirketi Shell arasında Antalya Açık Deniz/Güneydoğu Anadolu Bölgesi alanlarını kapsayan, arama, üretim paylaşım anlaşmaları imzalandı.
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ile Hollanda-İngiliz ortaklığındaki Royal Dutch Shell arasında Antalya Açık Deniz/Güneydoğu Anadolu Bölgesi alanlarını kapsayan, arama, üretim, paylaşım anlaşmaları imzalandı.
İmza töreninde konuşan Bakan Yıldız, petrol ve doğalgazda derin deniz aramacılığı konusunda dünyada çok fazla oyuncu olmadığını, ama bu işi en iyi yapan, ar-ge'sini en iyi geliştiren firma olan Shell ile beraber bu işi yapıyor olmaktan büyük mutluluk duyduklarını kaydetti.
Önümüzdeki on yıllarda da petrol ve doğalgazın dünyada en önemli iki enerji kaynağı olmaya devam edeceğini belirten Enerji Bakanı, yenilenebilir enerji kaynaklarını geliştirmeye devam edeceklerini ancak ithal kaynakların da yerli kaynak olmasıyla ilgili yoğun çalışmaları da sürdüreceklerini bildirdi. Türkiye'nin petrol ve doğalgazda yüksek oranda dışa bağımlı olduğunu, bu nedenle Türkiye'de petrol ve doğalgaz arama çalışmalarının büyük önem taşıdığını vurgulayan Yıldız, bugünkü imza töreninin ithal kaynakları yerli kaynaklar haline getirme konusundaki çabalardan biri olduğunu söyledi.
Akdeniz'de önemli bulgulara rastlanmasını ümit ettiğini ifade eden Enerji Bakanı, “İnşallah elde edilen veriler petrol ve doğalgazla alakalı önemli sonuç çıkaracaktır diye ümit ediyorum” dedi.
Petrol ve doğalgaz aramaları konusunda önemli şirketlerle imzalar atılmaya devam edileceğini kaydeden Yıldız, arama faaliyetinin bir kültür olduğunu, TPAO'nun da artık bu işin bir ucundan yakaladığını, bundan sonrasını da bırakmayacağını söyledi.
Karadeniz'de arama çalışmalarının tüm hızıyla devam ettiğini, bu çerçevede Sürmene-1 kuyusunda 5 bin 500 metreye inildiğini, Akdeniz'de ise TPAO'nun önemli bir oyuncu haline geldiğini belirten Yıldız, “Bu pahalı bir faaliyet ama bundan aldığımız sonuçlar var, alamadığımız sonuçlar var. Her evet ve hayırın önemli olduğunu biliyoruz” dedi.
Güney Kıbrıs ve İsrail'in Akdeniz'deki arama faaliyetleri
Bakan Yıldız, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Güney Kıbrıs Rum Kesimi ve İsrail'in Akdeniz'de arama faaliyetlerini nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Bakan Yıldız, gerek İsrail'in gerekse Güney Kıbrıs Rum yönetiminin uluslararası hukuku netleşmemiş bir bölgede, hukuka aykırı biçimde yaptığı çalışmaların yasal olmadığını birçok kez söylediklerini hatırlattı.
Adanın tamamıyla alakalı bir paylaşıma dayalı yapının kurgulanması gerektiğini de defalarca söylediklerini ifade eden Yıldız, şöyle konuştu:
“Oranın legal hale gelmesinin iki temel gerekçesi olacak. Bununla alakalı uzlaşma anlayışına dayalı bir ortak mutabakat noktasına gelinecek veya eşit paylaşımlı ve Kıbrıs halkının tamamının buradan yararlanacağı bir alan oluşturmak. Ben zaman zaman söylüyorum, zaman zaman siyasetin enerji sektörüne yükleri oluyor. İsrail'in 9 vatandaşımızın katledilişiyle alakalı konuda herhangi bir şey olmamışcasına davranması tabii ki tarafımızdan kabullenilemez. O yüzden bunun bizim enerjiyle alakalı yapacağımız işbirliklerine ve beraber geliştireceğimiz projelere çok ciddi mani olduğunu söylemeliyim. Bunu kaldıracak olan şu anda İsrail hükümetinden beklediğimiz tavır ve İsrail hükümetiyle alakalı en son geldiğimiz noktadır. Bu, enerji sektörü açısından da önemlidir, iki ülkenin ilişkisi açısından da önemlidir. Bulunduğumuz noktayı mutlaka aşacaklarına inanıyorum. Böyle olduğunu ümit ediyorum.”
İşbirliği anlaşmasına şahitlik eden Yıldız, “Şimdiye kadar birçok evlilik törenine şahitlik yaptım, fakat bunun kadar karşılıklı çıkara dayalı bir evliliğe şahitlik yapmamıştım. O yüzden tebrik ediyorum” diye espri yaptı.
Royal Dutch Shell Uluslararası Arama ve Üretim Başkanı Malcolm Brinded, imza töreninin ardından günün anısına Bakan Yıldız'a bir jeolojik kalıntı hediye etti.
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ile İngiliz enerji şirketi Shell arasında Antalya Açık Deniz/Güneydoğu Anadolu Bölgesi alanlarını kapsayan, arama, üretim paylaşım anlaşmaları imzalandı.
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ile Hollanda-İngiliz ortaklığındaki Royal Dutch Shell arasında Antalya Açık Deniz/Güneydoğu Anadolu Bölgesi alanlarını kapsayan, arama, üretim, paylaşım anlaşmaları imzalandı.
İmza töreninde konuşan Bakan Yıldız, petrol ve doğalgazda derin deniz aramacılığı konusunda dünyada çok fazla oyuncu olmadığını, ama bu işi en iyi yapan, ar-ge'sini en iyi geliştiren firma olan Shell ile beraber bu işi yapıyor olmaktan büyük mutluluk duyduklarını kaydetti.
Önümüzdeki on yıllarda da petrol ve doğalgazın dünyada en önemli iki enerji kaynağı olmaya devam edeceğini belirten Enerji Bakanı, yenilenebilir enerji kaynaklarını geliştirmeye devam edeceklerini ancak ithal kaynakların da yerli kaynak olmasıyla ilgili yoğun çalışmaları da sürdüreceklerini bildirdi. Türkiye'nin petrol ve doğalgazda yüksek oranda dışa bağımlı olduğunu, bu nedenle Türkiye'de petrol ve doğalgaz arama çalışmalarının büyük önem taşıdığını vurgulayan Yıldız, bugünkü imza töreninin ithal kaynakları yerli kaynaklar haline getirme konusundaki çabalardan biri olduğunu söyledi.
Akdeniz'de önemli bulgulara rastlanmasını ümit ettiğini ifade eden Enerji Bakanı, “İnşallah elde edilen veriler petrol ve doğalgazla alakalı önemli sonuç çıkaracaktır diye ümit ediyorum” dedi.
Petrol ve doğalgaz aramaları konusunda önemli şirketlerle imzalar atılmaya devam edileceğini kaydeden Yıldız, arama faaliyetinin bir kültür olduğunu, TPAO'nun da artık bu işin bir ucundan yakaladığını, bundan sonrasını da bırakmayacağını söyledi.
Karadeniz'de arama çalışmalarının tüm hızıyla devam ettiğini, bu çerçevede Sürmene-1 kuyusunda 5 bin 500 metreye inildiğini, Akdeniz'de ise TPAO'nun önemli bir oyuncu haline geldiğini belirten Yıldız, “Bu pahalı bir faaliyet ama bundan aldığımız sonuçlar var, alamadığımız sonuçlar var. Her evet ve hayırın önemli olduğunu biliyoruz” dedi.
Güney Kıbrıs ve İsrail'in Akdeniz'deki arama faaliyetleri
Bakan Yıldız, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Güney Kıbrıs Rum Kesimi ve İsrail'in Akdeniz'de arama faaliyetlerini nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Bakan Yıldız, gerek İsrail'in gerekse Güney Kıbrıs Rum yönetiminin uluslararası hukuku netleşmemiş bir bölgede, hukuka aykırı biçimde yaptığı çalışmaların yasal olmadığını birçok kez söylediklerini hatırlattı.
Adanın tamamıyla alakalı bir paylaşıma dayalı yapının kurgulanması gerektiğini de defalarca söylediklerini ifade eden Yıldız, şöyle konuştu:
“Oranın legal hale gelmesinin iki temel gerekçesi olacak. Bununla alakalı uzlaşma anlayışına dayalı bir ortak mutabakat noktasına gelinecek veya eşit paylaşımlı ve Kıbrıs halkının tamamının buradan yararlanacağı bir alan oluşturmak. Ben zaman zaman söylüyorum, zaman zaman siyasetin enerji sektörüne yükleri oluyor. İsrail'in 9 vatandaşımızın katledilişiyle alakalı konuda herhangi bir şey olmamışcasına davranması tabii ki tarafımızdan kabullenilemez. O yüzden bunun bizim enerjiyle alakalı yapacağımız işbirliklerine ve beraber geliştireceğimiz projelere çok ciddi mani olduğunu söylemeliyim. Bunu kaldıracak olan şu anda İsrail hükümetinden beklediğimiz tavır ve İsrail hükümetiyle alakalı en son geldiğimiz noktadır. Bu, enerji sektörü açısından da önemlidir, iki ülkenin ilişkisi açısından da önemlidir. Bulunduğumuz noktayı mutlaka aşacaklarına inanıyorum. Böyle olduğunu ümit ediyorum.”
İşbirliği anlaşmasına şahitlik eden Yıldız, “Şimdiye kadar birçok evlilik törenine şahitlik yaptım, fakat bunun kadar karşılıklı çıkara dayalı bir evliliğe şahitlik yapmamıştım. O yüzden tebrik ediyorum” diye espri yaptı.
Royal Dutch Shell Uluslararası Arama ve Üretim Başkanı Malcolm Brinded, imza töreninin ardından günün anısına Bakan Yıldız'a bir jeolojik kalıntı hediye etti.